9 Ocak 2011 Pazar

New year fireworks may have caused Arkansas bird deaths

One of the thousands of red-winged blackbirds that rained down on Beebe, Arkansas, on New Year's Eve
One of the thousands of red-winged blackbirds that rained down on Beebe, Arkansas, on New Year's Eve. Photograph: Stephen B Thornton/AP
New year fireworks appear to be behind thousands of blackbirds mysteriously falling from the sky onto a small Arkansas town, scientists said yesterday.
Revellers in Beebe were enjoying midnight fireworks on New Year's Eve when they noticed dead birds raining down.
The red-winged blackbirds fell on rooftops, pavements and fields. One struck a woman walking her dog, while another hit a police car.
Birds were "littering the streets, the gardens, the driveways, everywhere," said Robby King, a county wildlife officer in Beebe, a community of 5,000 people north-east of the state capital, Little Rock. "It was hard to drive down the street in some places without running over them."
More than 3,000 birds fell to the ground. Scientists said fireworks appeared to have frightened the birds to such a degree that they crashed into homes, cars and each other. Some may have flown straight into the ground.
"The blackbirds were flying at rooftop level instead of treetop level" to avoid explosions above, said Karen Rowe, an ornithologist with the Arkansas Game and Fish commission. "Blackbirds have poor eyesight, and they started colliding with things."
Rowe stopped short of declaring the mystery solved, however, saying that laboratories planned to test bird carcasses for toxins or disease.
Other theories were that violent thunderstorms might have disoriented the flock, or that one bird could have led them all into a fatal plunge to the ground.
A few stunned birds survived the fall, and stumbled around like drunken revellers, according to witnesses. There was little light at the time, except for the fireworks and some lightning on the horizon. In the tumult, many birds probably lost their bearings.
"I turn and look across my yard, and there's all these lumps," said resident Shane Roberts, adding that he thought hail was falling until he saw a dazed blackbird under his truck.
His 16-year-old daughter, Alex, spent Saturday morning picking the blackbirds up. "Their legs are really squishy," she said.

1 Ocak 2011 Cumartesi

Bırakın çamurla suyla oynasın

Evcilik ve kovboyculuk çocuğun hayal gücünü, su ve çamur yaratıcılığını geliştirir...
Uzmanlar, "Evcilik ve kovboyculuk çocuğun hayal gücünü, su ve çamur yaratıcılığını geliştirir" diyor ve ekliyor: "Çamur yüzünden pis oldun diyerek, o yaşta çocuğun kafasında obsesyon (takıntı) yaratılıyor"

İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Emine Eraslan, 2. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi'nde Oyun Ve Oyuncakların Çocuk Gelişimindeki Önemini Anlattı. Eraslan, "Oyun, Çocuğun Enerji Birikimini Boşaltmasını Sağlar, Konuşma Becerilerini Artırır. Doğru -Yanlış, İyi - Kötü, Güzel - Çirkin, Haklı -Haksız Gibi Ahlaki Kavramları, Alışkanlıkları Oyun Sırasında Görür, Benimser" Dedi.
Eraslan, Şöyle Devam Etti:

Bilgisayar günde 1 saat yeter
"BİZ genelde çocuğun, üstünü ıslatacak diye suyla, üstü kirleniyor diye çamurla oynamasına izin vermiyoruz. Bırakın elini kolunu suya soksun. Çamur yüzünden pis oldun diye daha o yaşta çocuğun kafasında obsesyon (takıntı) yaratıyorsunuz.  Bilgisayara karşı değiliz. Ancak, eğitici olanların dışında bilgisayar oyunları yaratıcılık gelişimini engeller. Bilgisayar oyunları günde 1 saatten fazla oynatılmamalı."

Jimnastik araçları yeteneğini geliştirir
Eraslan, yaşından önce öğrenen çocuklarda davranış bozuklukları yaşandığını belirterek, şu uyarılarda bulundu:
•      Paylaşmayı bilmiyor diye çocuğun elinden oyuncağını almayın. Kişilik gelişimine baskı yaparsınız.
•      Evcilik, doktorculuk, kovboyculuk çocuğun hayal gücünü geliştirir. Bu oyunlarda çocuk yaratıyor, taklit ediyor.
•      Su enerjisini alır, rahatlatır, yaratıcı düşüncenin temelini atar.
•      Bebek ve bebek elbiseleri çocuğun hayal gücünü uyarır.
•      Fırça, süpürge, küçük ev eşyaları yetişkin becerilerini kazanmasına yardımcı olur.
•      Jimnastik gereçleri, inşa edilen oyuncaklar çocuğun bedensel ve zihinsel yeteneklerini geliştirir.
•      İnşa edilen Legolar evden eksik olmamalı. 1 yaşından itibaren Legolarla çocuğun oynaması sağlanmalı.
                                                                                                                                                                                                                            Uzm Pedagog Emine Eraslan

Ağız İçi Enfeksiyonları...

Çocukluk çağında özellikle de bilinçsiz bir şekilde yabancı cisimlerin ağıza sokulması....
 
Çocukluk  çağında  özellikle  de  bilinçsiz  bir  şekilde  yabancı  cisimlerin  ağıza sokulması  bu  tür  enfeksiyonların  çocuklarda  daha  sık  görülmesine  neden  olur. Ağız yarası ve bozukluklarının birçok türü olmasına rağmen en çok görülenler pamukçuk(moniliazis), uçuk ve  aftlardır.  Ağız  beslenme  yolunun  ilk  durağı  olduğu  için  bu  tür  enfeksiyonlar  genellikle  ağrı  ve  acıya  neden  olarak  en  başta  çocuğun  beslenmesinde  sorunlara  yol  açacaktır. Hatta  bazen  konuşmayı kısıtlayacak  kadar  da  ağır  olabilirler.
Yenidoğan  döneminde  çok  sık  gördüğümüz  pamukçuk  ya da  diğer adıyla  moniliazis,  Candia  Albicans  isimli mantarın  yaptığı  bir  enfeksiyondur. En  sık  sebebi ikircikli  de  olsa  anne göğsünün  gereğinden  fazla  temizlenmesidir. Çünkü  annenin  göğüs  cildinde  doğal ve  faydalı bazı  flora  mikropları  mevcuttur,  eğer  bikarbonatlı  suyla,  veya  aşırı  sabunlu  temizlikle  bu  faydalı flora   mikroplarını  öldürürsek meydan  bu  mantarlara  kalacaktır.  Annenin  göğsünün  emzirme  öncesi  kuru  bir  petle  silinmesi  ve  günde  1  kez  de  hafifçe  yıkanması  yeterlidir. Suni beslenme  uygulanıyorsa  da  silikon  mateyallerin  yeterince  sterilize  edilmemsi  en  büyük  etkendir. Mantarlara  etkili  bazı  damlalar   veya  ağız  içine  sürülebilen bazı  mor-mavi  boyalarla   7-10  gün  içinde  tedavi  edilebilir.   Ağır, iyileşmeyen  veya  sık  tekraralyan  pamukçuk  enfeksiyonlarında  bağışıklık  siteminde  bir  zayıflık  olup  olmadığı  mutlaka araştırılmalıdır.
Hem  çocuk, hem  erişkinlerde sık  görülen  ağız  enfeksiyonlarından  biri de  uçuktur. Uçuk  ağzın  içinden  çok genellikle  dudak  kenarında  görülen  ve  Hepres  simpleks  isimli  bir  virus  tarafından  oluşan  bir  enfeksiyondur.  Virus  genellilkle  çocukluk  çağında  ilk  kez  alınır,  ancak  yüz  bölgesindeki  sinir  köklerinde  gizli  şekilde  kaldığı  için  yaşam  boyunca, özellikle de bağışıklık  siteminin  zayıfladığı veya aşırı  stres  yaşanan  dönemlerde  tekrarlayabilen  bir  enfeksiyondur.  Bu  virusa  etkili  olabilecek  özel  kremlerin günde  5  kez  kadar  yoğun  kullanımıyla  7-10  gün  içerisinde  iyileşir.     
Aftlar daha sık görülür ve genellikle tekrarlar. Gerçek nedeni tam olarak    bilinmemekle birlikte, bazı uzmanlar, aftların sebebinin bağışıklık sistemi problemleri, bakteri ya da virüslerin olabileceğine inanmaktadır. Stres, travma, alerji, bazı  mineral   veya diğer vitamin eksiklikleri ya da kalıtım gibi diğer faktörler de aft oluşumunu    kolaylaştırabilir. Uçukların  aksine  bulaşıcı  yaralar  değildir,  ancak  direk  ağız  içinde,  yanak içinde, dişlerle  dudak  arasında  olduğu  için  çok  ağrılı  olabilir  ve  yemek  yemek  hakikaten  işkence haline  gelebilir.   Böyle  zamanlarda  bisküvi,  kızarmış  ekmek,  havuç  tarzı  ağızdaki  yarayı  daha  da  zedeleyebilecek  sert  ve  sivri  gıdalardan  kaçınılmalı,  ekşi-acı-aşırı  tuzlu,  aşırı  sıcak veya  soğuk  yiyecek-içeceklerden  de  sakınılmalıdır. Ağzıdaki  acıyı  azaltacak  solüsyonlar,  dezenfektan  solüsyonlar  ve  yaraların  iyileşmesini  hızlandıran kortizonlu  ağız  içi  merhemler ile  genellikle  7-10  gün  içerisinde  iyileşir.
Daha  çok  dişetlerinin  etkilendiği gingivostomatit  ise  dişetlerinde  çekilme, şişme,  kızarma,  hatta  kanmayla  seyreden  bir  enfeksiyondur.  Sebep  genellikle  anaerob  yani  oksijeni  sevmeyen  bakterilerdir.  Aftta  kullanılan rahatlatıcı  ve  dezenfektan   solüsyonların  yanında  bu  bakterilere  özel  antibiotik  benzeri  ilaçlarla  3-4  günde  hızla  iyileşir  ancak antibiotik     tedavisi  1  haftadan  önce  kesilmemelidir.
                                                                                                                                                                                                                                                                      Dr.Anıl Yeşildal

Tüp Bebek Tedavisinde Yanlışlar ve Doğrular

Tüp Bebek Tedavisinde bilinen yanlışlar ve doğrular!
YANLIŞLAR VE DOĞRULAR
Tüp Bebek ilk ortaya çıktığı 1980'li yıllardan itibaren başında gizemli bir mutluluk halkası ile dolaşan bir umut taciri olma özelliğini korumaktadır. Tüp Bebeğin büründüğü bu kimlik pekçok yüksek teknoloji gerektiren tıbbi uygulamaların aksine güncelliğini hiç yitirmemiş tersine medya ve ticari kaygıların ateşlemesi ile daha da pekişmiştir. Çocuk sahibi olamamanın getirdiği ailevi sosyal ve psikolojik baskıların sonucunda çiftler tüp bebeği kendileri için kurtarıcı olarak görmüşler ve bunun soncunda da etik ve ahlaki sınırları tam olarak çizilmemiş uygulamaların tıbbi çevrelerce yaygınlaştırılmasına neden olmuşlardır. Düşününki artık tüp bebek uygulamaları için medyada:
  • bundan sonra çocuksuz çift kalmayacak!
  • tüp bebek ile kısırlığa son!
  • tüp bebekten sonra şimdide genetik bebek!
  • ünlü doktor embryoları lazer ile rahime yapıştırıyor!
  • ünlü doktor tüp bebekte mucizevi formülü açıklıyor!
  • ünlü doktor dünyada en iyi gebelik oranları bizde dedi!
  • ünlü doktor yumurtalık nakli ile kısırlığa son verdi!
  • tüp bebek artık 0 başarılı!
  • artık ideal bebeğe sahip olmak elinizde!
  • tüp bebek ucuzladı: memleketim için seve seve!
  • bir tüp bebek yaptırana ikincisi bedava!
  • üç tüp bebek parası verin, gebelik olmazsa paranızı iade edelim!

Peki merkezler ve ünlü doktorlar neden bugüne hiçbir tıbbi uygulamada görülmediği kadar tüp bebeği yozlaştırdılar? Bu sorunun cevabını vermek çok da kolay olmasa gerek. Ülkemizde şu anda yaşanan karmaşa ve umut tacirliği geçmişte İngiltere, Fransa, ABD, Avusturalya gibi ülkelerde de yaşandı. Tarihe bakmak ve nedenleri buna göre irdelemek faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

1. Tüp bebek gerçekten de kısırlığın tedavisinde devrim niteliği taşıyan bir uygulamadır. özellikle 1992 den sonra erkek kısırlığının çözülmesine neden olan mikroenjeksiyonun tüp bebek uygulamaları arasında yerini almasından sonra daha önce çocuk sahibi olma olasılığı olmayan pekçok çift için tunelin sonunda ışık belirmiştir. Ancak unutulmaması gereken halen pek çok çiftin kendi biyolojik ve genetik çocuklarına sahip olamayacağı gerçeğidir. Tüp Bebek uygulamalarında seçilmiş çiftler ve genç kadınlarda başarı P lerin üzerine çıktığı halde uygulama başına canlı doğum oranları %30’lar civarındadır. Tekrarlayan uygulamalar ile bu işe başlayan çiftlerin p kadarı sonunda gebe kalabilmekte ancak 0 unda tüm çabalar boşa gitmektedir.
2. 1980'li yılların ortasına kadar teknoloji ve tıbbi bilgi ve beceri kısıtlı çevrelerin tekelinde kalmış ancak bu yıllardan sonra tüp bebek merkezlerinin sayısında dünya çapında bir patlama yaşanmıştır. örneğin 1990'ların başlarında Londra da apartman katlarında bile tüp bebek yapan merkezler türemiş ve bu merkezler üçüncü dünya ülkelerinden gelen zengin çiftleri hedeflemişlerdir. Ancak hızla bir merkezi denetleme organı oluşturan İngiltere ve diğer gelişmiş ülkeler tüp bebek uygulamalarının etik, tıbbi ve ahlaki sınırlarını net olarak çizmişler ve reklam ve medya ile halkı yanlış bilgilendiren umut tacirliğinin önüne geçmeye başlamışlardır. Bunun beklenen sonucu olarak da mantar gibi biten merkezler birer birer kapanmış ve tüp bebek bir defa daha bu işi bilimsel ve etik olarak yapan kişi ve merkezlerin elinde kalmıştır.
3. Ülkemizde ilk tüp bebek merkezi 1988 yılında kurulmuş ve uzunca bir süre kısıtlı merkezlerde uygulamalar devam etmiştir. Bu merkezlerden yetişen kişiler bir süre sonra kendi ayaklarının üzerinde durmak için yeni merkezler açmışlar ve merkez sayısı geometrik olarak artarak bugün sadece İstanbul'da  37 merkeze ulaşmıştır.
4. Yer değiştirme ve transferlerin televizyon spikerleri ve futbolculardan daha hızlı yaşandığı bir ortamda bilimsel, etik ve ahlaki kuralların kişisel çıkar, ticari kazanç, şan ve şöhret kaygılarının gerisinde kaldığı kaypak bir zemin üzerinde oturmaktadır Türkiye de tüp bebek. Gelişmiş ülkelerdeki tarihsel süreç bizde yeni yaşanmaktadır. Taşların yerine oturması için zamana gereksinim vardır.

Peki bu sırada neler yapılmalı:
Tüketicinin yani çocuk sahibi olamayan çiftlerin haklarını korumak için kademeli kontrol mekanizmalarından oluşan sıkı bir denetleme sistemi kurulması şarttır. Bu denetleme sistemi tercihen siyasi ve ticari kaygılar gütmeyen bir çatı altında olmalıdır. Tabib odaları, veya Türk Jinekoloji Derneği bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun bunun için en ideal olduğunu düşünüyorum. Tüp Bebek yönetmeliğinde var olan ve merkezlerin medyayı kullanarak reklam yapmalarına kısıtlama getiren maddelerin yaptırımları ile beraber işletilmesi şarttır. Şaşalı laflar, ucuz edebiyat ve gerçek dışı başarı oranlarına bilinçli medya tarafından da rağbet edilmemesi gerekir. Tiraj kaygısı ile atılan başlıklar tedavisi mümkün olmayan yaralara yol açmaktadır. Medya toplumun doğru bilinçlenmesinde lokomotif rolü üstlenmelidir.

Tüp Bebek Merkezleri gerçek başarı oranlarını (oranının pay ve paydasında neler olduğunu net olarak belirterek) ancak merkezi organlar kanalı ile ve sonuçlar dikkatlice irdelendikten sonra dissemine ettiklerinde tüketici doğru seçimini yapabilir hale gelecektir. Doğru seçim yapılana kadar açılan maddi ve psikolojik yaraların tamiri zor hatta bazen de imkansız olmaktadır. Merkezler ve yöneticileri bir araya gelip süregelen bu it dalaşına son vermek durumundadır. Günlük kaygıların gelecekte herkesin zararına olacağı açıktır. Zarara uğrayan kesimin başında ise tüketici gelmektedir. Güvenin yitirilmesine neden olacak bir ortamın yaratılması kolay ancak güvenin geri kazanılması zordur.

Sonuç olarak bilimin tıbbın hizmetine sunduğu Tüp Bebek çok geniş kullanım alanı olan ve gelecekte de son derece tartışmalı uygulamaların gelişmesine zemin hazırlayan bir yöntemdir. Bugün için merkezlere, hekimlere ve laboratuar da çalışan embryologlar düşen görev ise bu teknolojileri muhtaç insanları sömürmeden en doğru ve ahlaki biçimde kullanmaktır. Medya ise bilginin yaygınlaşmasında tarafsız ve tiraj kaygısı gütmeyen bir tavır sergilemelidir.